BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


DÜNYA TURİZM FORMU İSTANBUL’DA BAŞLADI

Başbakan Binali Yıldırım: "Uluslararası turizm hareketlerindeki çarpıcı gelişme, uluslararası kuruluşların orta ve uzun vadeli planlarına da tabiatıyla yansıyor. 1980'de yabancı ülkelere turistik amaçla seyahat eden toplam ziyaretçi sayısı, 260 milyon civarında. Bugün bu sayı 1 milyar 200 milyona ulaşmış"

Başbakan Yıldırım: "2030 yılı için BM Dünya Turizm Örgütü'nün öngördüğü turist sayısı 2 milyara yaklaşıyor, 1,8 milyar. Dünya ülkeleri olarak bu değişim ve gelişime ayak uydurmak, gerekli tedbirleri almak, bunu da el birliğiyle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Ülkeler olarak turizm alanında iş birliğini daha daha güçlendireceğiz, gelen misafirlerimizin beklentilerine ortak çözümler üreteceğiz"

Başbakan Yıldırım: "Turizm barış için, kardeşlik için çok önemli bir sektördür, önemli bir faaliyettir. Bu yolda çaba gösteren herkesi, aynı zamanda gönüllü bir barış elçisi olarak kabul ediyorum ve tebrik ediyorum"

Başbakan Yıldırım: "Hükümet olarak, turizmi sadece ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan bir sektör olarak görmüyoruz. Yalnızca ekonomik bir bakışla turizmi değerlendirmek eksik kalır, yetersiz kalır. Turizm bunların ötesinde, öncelikle kültürlerin buluşmasıdır, medeniyetlerin buluşmasıdır. Kültürlerin buluşmasını tesis ettiğimiz ölçüde, kültürlerin kaynaşmasını ve karşılıklı ön yargıların da kırılmasını sağlamış oluyoruz"

Başbakan Yıldırım: "Turizmi, kültürel etkileşime, milletlerin birbiriyle kaynaşmasına güç katan bir değer olarak görüyoruz. Uluslararası ilişkilerin pekişmesine, farklı toplumlar arasındaki güçlü dostlukların kurulmasına önemli bir araçtır turizm... Kültürel yakınlaşmalar, ekonomik ve siyasi ilişkilerin de ivme kazanması, turizm faaliyetleriyle yakından ilişkilidir"

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı: "Turizm artık sadece bir gezme, eğlenme sektörü değil, aynı zamanda kültürel ilişkilerin de boy verdiği çok bereketli bir zemin. O bakımdan Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz günlerde ilan ettiği, özellikle Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza yönelik başlattığı 'Komşunu Al Gel' kampanyasının ve Sayın Başbakanımızın başlattığı 'Memleketin Hastasıyım' kampanyasının hayırlara vesile olmasını diliyorum"

Bakan Nabi Avcı: "Birbirini bütünleyen bu kampanyaların gerçekten turizmin ötesinde anlamlar taşıdığını, özellikle bugünlerde vatan sevgisinin ne olduğunu göstermesi bakımından da çok anlamlı olduğunu düşünüyorum"

Bakan Nabi Avcı: "Bu kongre inşallah hem küresel anlamda dünya turizminin hem de ülkemizin, ülkelerimizin her birinin turizm alanındaki gelişmelerini birbirimizle paylaşmasına, yeni projeler geliştirilmesine vesile olacak"


Başbakan Binali Yıldırım, uluslararası turizm hareketlerindeki çarpıcı gelişmenin, uluslararası kuruluşların orta ve uzun vadeli planlarına yansıdığını belirterek, "1980'de yabancı ülkelere turistik amaçla seyahat eden toplam ziyaretçi sayısı, 260 milyon civarında. Bugün bu sayı 1 milyar 200 milyona ulaşmış. 2030 yılı için BM Dünya Turizm Örgütü'nün öngördüğü turist sayısı 2 milyara yaklaşıyor, 1,8 milyar. Dünya ülkeleri olarak bu değişim ve gelişime ayak uydurmak, gerekli tedbirleri almak, bunu da el birliğiyle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Ülkeler olarak turizm alanında iş birliğini daha daha güçlendireceğiz, gelen misafirlerimizin beklentilerine ortak çözümler üreteceğiz." dedi.

Yıldırım, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Dünya Turizm Forumu'nun açılış töreninde, konuşma notlarının sıralamasının karıştığını fark edince, "Temel, konuşma yapmaya niyetlenmiş, salona gelmiş, kürsüye davet etmişler. Bakmış ki notları burada olduğu gibi birbirine karışmış, bir türlü başlayamıyor konuşmaya. Diyor ki 'Buraya gelirken ne konuşacağımı bir Allah biliyordu bir ben. Şimdi artık sadece Allah biliyor." fıkrasını anlattı.

Turizmin bütün ülkelerin ekonomik ve kültürel gelişmeleri bakımından çok önemli bir sektör olduğuna değinen Yıldırım,  Dünya Turizm Forumu'nun turizm konusunda yeni ufuklar açacağına inandığını ifade ederek, yeni turizm sezonunun için bereketli olması temennisinde bulundu.

Başbakan Yıldırım, bu yıl üçüncüsü düzenlenen Dünya Turizm Forumu'nun geniş bir katılımla gerçekleştirildiğini dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Bu yılki toplantıda 3 bini aşan dünyanın değişik yerlerinden katılımcı olmak üzere toplamda 11 bin civarında misafiri ağırlıyoruz. Nerede ağırlıyoruz? Dünya şehri İstanbul'da ağırlıyoruz. Buraya Asya'dan, Afrika'dan, Arap Yarımadası'ndan, Kafkaslar'dan, Ortadoğu'dan, Amerika'dan, Balkanlar'dan, dünyanın dört bir köşesinden gelen misafirlerimiz var. Bugün aramızda Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanı, Makadonya Yabancı Yatırımlar Bakanı, Benin Kültür ve Turizm Bakanı, Zimbabve Turizm ve Ağırlama Bakanı, Bosna Hersek Çevre ve Turizm Bakanı, Gana Turizm Bakanı, Somali Bilişim, Kültür ve Turizmden Sorumlu Devlet Bakanı, Türk Konseyi Genel Sekreteri Ramil Hasanov, Mozambik Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı, Tayvan Turizm Genel Direktörü, Kırgızistan Kültür Turizm Direktör Yardımcısı, Türkmenistan Turizm Komitesi Başkanı, Kosova Ticaret ve Sanayi Bakan Yardımcısı, Kamboçya Turizm Genel Müdür Yardımcısı, Filipinler Turizm Bakanlığı yetkilisi, Özbekistan Turizm Gelişim Komite Başkanı ve KKTC Turizm ve Çevre Bakanı bulunuyor. Dünyanın bütün renkleri, değişik kültürleri İstanbul'da bir araya geldik ve bugün küresel turizmi, geleceği konuşacağız, bilgilerimizi, tecrübelerimizi paylaşacağız."

Son yıllarda dünya üzerinde en çok kendinden söz ettiren şehirlerin başında İstanbul'un geldiğini belirten Yıldırım, "Ekonomisiyle, ticaretiyle, sanatıyla, gündelik hayatın zenginliğiyle İstanbul, gerçekten bir açıkhava müzesi. 5 kıtanın esintilerini, ezgilerini, seslerini, tatlarını ve renklerini yansıtan bu mübarek şehir, insanlığın barış içinde bir arada yaşadığı asırların zengin izlerini taşıyor. Burada, bütün zenginliğiyle, canlılığıyla yaşatılmaya devam eden bir medeniyet birikimi var." dedi.

Turizm, Dünyanın Belli Başlı Endüstrilerinden Birisi Olma Yolunda

Başbakan Binali Yıldırım, turizmin dünyanın belli başlı endüstrilerinden birisi olma yolunda hızla ilerlediğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"90'lı yılların sonundan bu yana gelişmelere baktığımızda çarpıcı farkları görüyoruz ve bu anlamda turizm sektörü, dünyada hizmet sektörü arasında birinci sıraya yükseltmiş vaziyette. Uluslararası turizm hareketlerindeki çarpıcı gelişme, uluslararası kuruluşların orta ve uzun vadeli planlarına da tabiatıyla yansıyor. 1980'de yabancı ülkelere turistik amaçla seyahat eden toplam ziyaretçi sayısı, 260 milyon civarında. Bugün bu sayı 1 milyar 200 milyona ulaşmış. Bu ne demektir? Neredeyse dünya nüfusunun beşte biri, bir başka ülkeye seyahat ediyor. 2030 yılı için BM Dünya Turizm Örgütü'nün öngördüğü turist sayısı 2 milyara yaklaşıyor, 1,8 milyar. Dünya ülkeleri olarak bu değişim ve gelişime ayak uydurmak, gerekli tedbirleri almak, bunu da el birliğiyle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Ülkeler olarak turizm alanında iş birliğini daha daha güçlendireceğiz, gelen misafirlerimizin beklentilerine ortak çözümler üreteceğiz. Bu noktada Dünya Turizm Forumu ve benzer organizasyonların çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade etmek isterim."

Forumda 25 ülkeden gelen katılımcılar ile hızlı gelişen hizmet sektöründe atılabilecek yeni adımlar ve tedbirlerin değerlendirileceğini aktaran Yıldırım, 5 ayrı salonda eş zamanlı paneller yapılacağını, 100'e yakın konuşmacının tecrübelerini, önerilerine paylaşacağını kaydetti.

Yıldırım, yeni iş birliği imkânları doğuracak, yeni ortaklıkları beraberinde getirecek forum kapsamında, birçok alanda başarılı şirket, kişi ve kuruluşların ödüllendirileceğini bildirdi.                        

Turist Sayısı 40 Milyona Yaklaştı

"Kişi bilmediğine düşmandır." diyen Yıldırım, insanlar bir araya gelirse, konuşursa, kardeş olursa, arkadaş olursa, güzel anılar bırakırsa, kavga, karışıklık ve anlaşmazlık olmayacağını kaydetti. 

Başbakan Yıldırım, kişinin daha önce gittiği bir ülke hakkında karar alma durumunda kaldığında, önce o ülkeyi zihninde canlandırdığını, hatıraları tekrarladığını, alacağı kararı da bunlara göre oluşturduğunu vurgulayarak, "O bakımdan turizm, barış için, kardeşlik için çok önemli bir sektördür, önemli bir faaliyettir. Bu yolda çaba gösteren herkesi, aynı zamanda gönüllü bir barış elçisi olarak kabul ediyorum ve tebrik ediyorum." diye konuştu. 

Eşsiz tabii, tarihi ve kültürel potansiyele sahip olan Türkiye'de turizm sektörünün yıllar boyunca gelişmeye, büyümeye devam ettiğini belirten Yıldırım, nereden nereye gelindiği ancak bu rakamlarla anlaşılacağı için birkaç göstergeyi paylaşmak istediğini söyledi. 

Yıldırım, 2002'de Türkiye'ye gelen toplam turist sayısının 13 milyon civarında olduğunu dile getirerek, önceki yılda bu sayının 40 milyona yaklaştığını anlattı. 

Turizm gelirlerinin 12 milyar dolardan 30 milyar doların üzerine çıktığını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti: 

"Biz bu 2002'yi niye referans alıyoruz? Biz 2002'den beri Türkiye'de iş başındayız, AK Parti hükümetleri olarak. Dolayısıyla 15 yıllık bir süre içerisinde, kendi performansımızı kıyaslama imkânına sahibiz. Hükümet olarak, turizmi sadece ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan bir sektör olarak görmüyoruz. Yalnızca ekonomik bir bakışla turizmi değerlendirmek eksik kalır, yetersiz kalır. Turizm, bunların ötesinde öncelikle kültürlerin buluşmasıdır, medeniyetlerin buluşmasıdır. Kültürlerin buluşmasını tesis ettiğimiz ölçüde, kültürlerin kaynaşmasını ve karşılıklı ön yargıların da kırılmasını sağlamış oluyoruz. Turizmi, kültürel etkileşime, milletlerin birbiriyle kaynaşmasına güç katan bir değer olarak görüyoruz. Uluslararası ilişkilerin pekişmesine, farklı toplumlar arasındaki güçlü dostlukların kurulmasına önemli bir araçtır, turizm. Kültürel yakınlaşmalar, ekonomik ve siyasi ilişkilerin de ivme kazanması turizm faaliyetleriyle yakından ilişkilidir." 

5 Bin Eser İhya Edildi

Başbakan Yıldırım, her ülke gibi Türkiye'nin de turizmin ekonomik imkânlarından yararlanmayı isteyeceğini ifade ederek, bu doğrultuda eserleri yenilemeye, korumaya, gelecek kuşaklara aktarmaya çok büyük önem verdiklerini vurguladı. 

Özellikle birçok medeniyete ev sahipliği yapan ülkede tarihin korunması ile restorasyonun büyük önem arz ettiğini ve tarihle bugünü buluşturmak için çok büyük çaba sarf ettiklerini dile getiren Yıldırım, 15 yıl içerisinde ecdat yadigârı 5 bin eseri ihya ettiklerini, onardıklarını ve bugünlere getirdiklerini kaydetti. 

Yıldırım, 2002'de 198 olan müze sayısının bugün 220'ye ulaştığını, her yıl dev organizasyonlara ev sahipliği yapıldığını ve kültürel buluşmaların sağlandığının altını çizdi. 

UNESCO tarafından 2007'nin Mevlana yılı olarak kabul edildiğini, Mevlana Celalettin Rumi'yi bilmeyen olmadığını aktaran Yıldırım, Mevlana'nın "Gel, gel kim olursan ol yine gel/Bizim dergâhımız, umutsuzluk dergahı değildir." sözlerini anımsattı. 

Binali Yıldırım, İstanbul'un 2010'da Avrupa Kültür Başkenti ilan edildiğini, 2011'de Erzurum'da Dünya Üniversiteler Kış Oyunları'nın düzenlendiği, 2013'te Akdeniz Oyunlarının Mersin'de gerçekleştirildiğini, aynı yıl Eskişehir'in Türk Dünyası Kültür Başkenti yapıldığını hatırlattı. 

Botanik Expo 2016'nın Antalya'da başarıyla gerçekleştirildiğini, nihayet G20 Zirvesi'yle dünyanın 20 büyük ekonomisinin liderlerinin Antalya'da misafir edildiğini kaydeden Yıldırım, BM Dünya İnsani Zirvesi'nin de İstanbul'da gerçekleştiğini, İstanbul'un 2015'te ev sahipliği yaptığı 148 kongre ile turizmde dünyanın önde gelen şehri haline geldiğini belirtti. 

Başbakan Yıldırım, ülke olarak turizmin her alanında merkezi konumu güçlendirmeye devam ettirmeye kararlı olduklarını, her ilin kendi kültürel ve doğal zenginlikleriyle bir cazibe merkezine dönüştürüldüğünü söyledi.

Bu Topraklar, Bu Ülke Kardeşliğin Önemini Bilir 

Başbakan Yıldırım, Türkiye'de ulaşımı kolaylaştırmak için birçok dev proje gerçekleştirdiklerini kaydetti. 

Son 15 yılda ülkenin her yerinde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yolu 23 bin 500 kilometreye çıkardıklarını aktaran Yıldırım, "Havalimanı sayımızı, 26'dan 55'e yükselttik, bununla da yetinmedik şu anda yıllık yolcu kapasitesi 150 milyon olan dünyanın en büyük havalimanını da yapıyoruz. İlk etabını da 2018 Şubat'ında, seneye bu vakitte açmış olacağız." dedi.  

Havacılıkta sloganlarının "Hava yolu, halkın yolu" olduğunu belirten Yıldırım, "Bu ülkede 2002'de uçakla seyahat eden yurt içinde yolcu sayısı, sadece 8 milyondu. Geçtiğimiz yıl bu sayı 86 milyona çıktı. Toplamda 160 milyonu geçtik, iç hatlar, dış hatlar... Eğer 3. havalimanının kapasitesi, dünyanın en büyük havalimanının kapasitesi 150 milyonun anlamı nedir diye düşünürseniz, bugün dünyadaki en büyük havalimanın kapasitesi 90 milyon. Ondan demek ki 60 milyon daha fazla kapasitesi var. (Dünyanın en büyük havalimanı) ABD'de Atlanta'dır, 90 milyon." ifadelerini kullandı. 

İstanbul'a üçüncü havalimanını yaparken, "Ne gerek var bu kadar büyük havalimanına? Bu kadar yolcuyu nereden bulacaksınız?" şeklinde sorularla karşılaştıklarını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti: 

"Bakın ben size söyleyeyim neden gerek olduğunu; 2002 yılında İstanbul Atatürk Havalimanı'nda sadece transit yolcu 1 milyonun altındaydı, geçen sene 40 milyon oldu. Transit yolcudan bahsediyorum. Geliyor, İstanbul'a, Afrika'dan geliyor, Avrupa'ya geliyor, Afrika'dan geliyor Uzakdoğu'ya gidiyor, Rusya'ya gidiyor veya tersi. 70'li yıllarda havacılığın merkezi Amerika'daydı. 80'li yıllarda Avrupa'nın batısına doğru geldi. 90'lı yıllarda Avrupa oldu. 2000'li yıllarda artık doğuya doğru devam ediyor, Türkiye. Şu anda havacılığın merkezi Türkiye'ye kayıyor. Bu tarihin tekerrürüdür. Bir zamanlar İpek Yolu ile Baharat Yolu ile doğudan batıya zenginlik için göç vardı. Şimdi artık zenginlik doğuya tekrar döndü, dolayısıyla da hicret batıdan doğuya doğru olmaya başladı. İster doğuya gidin, ister batıya gidin Anadolu'dan geçeceksiniz. Başka yolu yok. Bu topraklar, tarih boyunca bir buluşma noktası olmuştur. Kuzey ile güneyin, doğu ile batının buluştuğu medeniyetlerin kucaklaştığı topraklardı. Onun için bu topraklar, bu ülke kardeşliğin önemini bilir, krizlerin de ne olduğunu acı tecrübelerle bilir."

Yeni Tanıtım Kampanyalarımız Turizmin Ötesinde Anlamlar Taşıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ise turizmin sadece gezme, eğlenme sektörü değil, aynı zamanda kültürel ilişkilerin de boy verdiği çok bereketli bir zemin olduğunu belirterek, "O bakımdan Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz günlerde ilan ettiği, özellikle Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza yönelik başlattığı 'Komşunu Al Gel' ve Sayın Başbakanımızın başlattığı 'Memleketin Hastasıyım' kampanyalarının hayırlara vesile olmasını diliyorum." dedi.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 18 Şubat'a kadar İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek "Dünya Turizm Forumu/World Tourism Forum Global Meeting" açılışında katılımcıları "Ülkemize, İstanbulumuza hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz." diyerek selamlayan Bakan Avcı sözlerine şöyle devam etti:  

"Uzun konuşmayacağım. Sadece teşekkür etmek istiyorum, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza, turizmin, turizmden fazla bir şey olduğunu gösteren katkıları dolayısıyla çok teşekkür ediyorum.

Turizm artık sadece bir gezme, eğlenme sektörü değil, aynı zamanda kültürel ilişkilerin de boy verdiği çok bereketli bir zemin. O bakımdan Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz günlerde ilan ettiği, özellikle Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza yönelik başlattığı 'Komşunu Al Gel' kampanyasının ve Sayın Başbakanımızın başlattığı 'Memleketin Hastasıyım' kampanyasının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Birbirini bütünleyen bu kampanyaların gerçekten turizmin ötesinde anlamlar taşıdığını, özellikle bugünlerde vatan sevgisinin ne olduğunu göstermesi bakımından da çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Kongreyi düzenleyenlere, sektör temsilcilerine çok teşekkür ediyorum. Bu kongre inşallah hem küresel anlamda dünya turizminin hem de ülkemizin, ülkelerimizin her birinin turizm alanındaki gelişmelerini birbirimizle paylaşmasına, yeni projeler geliştirilmesine vesile olacak. Hayırlara vesile olmasını diliyorum."

Son 15 Yılda Türkiye'nin Aldığı Mesafeyi Görenler Gözlerine İnanamayacak

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca da dünyanın çeşitli yerlerinden Türkiye'ye gelen insanların, ülkenin aldığı mesafeyi, dünyanın zirvesine ne kadar yaklaştığını kendi gözleriyle göreceklerini söyledi.

Akarca, bundan 15 yıl önce kadar Türkiye'yi görenlerin, alınan mesafe karşısında gözlerine inanamayacaklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu kadar kısa zamanda bu mucizevi atakların nasıl yapıldığını bir türlü inanamayacaklar ve hayretle izleyecekler. Boğazın altında iki tüp geçit yapıldı, dünyanın üzerinde raylı sistem geçen en büyük köprüsü Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşa edildi. İstanbul'un hemen yanında yine dünyanın en büyüklerinden Osmangazi Köprüsü hizmete girdi. Bundan birkaç sene sonra gelecekler yine büyük bir şaşkınlığa uğrayacaklar. Çünkü uçakları dünyanın en büyük havaalanına inmiş olacak. Türkiye böylesi büyük bir değişim içerisinde. Bu mucizenin mimarı kim diye soracak olursanız; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve onun hemen yanında, en yakınında yol arkadaşı Başbakanımız Binalı Yıldırım'dır. Türk milleti kendilerine şükran borçludur."      
(16.02.2017) 

  • TF2.jpg
  • TF3.jpg
  • TF4.jpg
  • TF1.jpg